• Ana Sayfa
  • Altı Medeniyetin Dünyası
  • Cehennem Online
  • Mirasçı
  • Ana Sayfa
  • Altı Medeniyetin Dünyası
  • Cehennem Online
  • Mirasçı

 




Metrobüs denen son model konserve kutusuna binmeye çalışırken durdum. Bedenime sürtünerek ilerleyen, açılan kapıdan birbirlerinin üzerine basarak girmeye çalışan bu canlılar, gobline mi benziyorlar? 

 Arabayla işe gidip geldiğim uzun bir sürenin ardından gelen ilk metrobüs deneyimimde hissettiğim buydu. Oysaki senelerdir bu ulaşım aracını kullanıyordum ve eğer itiş kakış binmek goblinlikse, ben bir Goblin Kralı olacak kadar maharetliydim.
 
 Yaşadığım dünyanın bir benzetim olabileceğini hatta olduğunu düşündüğüm sıralarda, bu düşünceler boşuna aklıma gelmiş olmamalıydı. O zaman, uzun yıllar boyunca yüzüne bakmadığım yazma becerime, bu dünyada ölüp başka bir benzetim dünyasında ork olarak doğan bir kişinin hikâyesiyle başlayabilirdim. 

 Neden goblin değil? Derseniz, iyi yazılmış bir örneğini okuduğum için o canlıdan vazgeçtim diyebilirim. Belki de bu bahaneydi, sadece daha görkemli bir canlının hikâyesini yazmak bana iyi hissettirdi. 
 
 Tabii ki o günlerdeki düşünce yapım nedeniyle kahramanımız sadece bir ork olarak doğamazdı. Daha fazla engel ihtiyacı vardı; kadın olmalıydı, bu da yetmedi insan fiziğinde olmalıydı bu da yetmedi dünyanın bir köşesindeki ork kabilesinde kimsesiz olarak doğmalıydı. 

 Baştan öldürseydin bari diyorsun belki de ama insan kendisi için ne düşünüyorsa onu yansıtıyormuş. En azından ilk denemede bu yansıtma işini fazla kaçırdığımı kabul ediyorum. 

 Çok geçmeden kahramanımız bazı güçler kazanıyor. Zayıflığını kapatacak bir dostla başladığı yolculuk, tahmin edemeyeceği noktalara ulaşıyor. Çoğunu ben bile tahmin edemezdim çünkü Altı Medeniyetin Dünyası, geneli doğaçlama yazılan bir seri. 

 Okurların ilgisini üzerine çektikten sonra devam ettirmeye karar verdiğim, yazdıkça içimden çıkanlara şaşırdığım, kendi yazdıklarıma güldüğüm, hüzünlendiğim, ağladığım bir öyküye dönüştü Altı Medeniyetin Dünyası. Hatta Witcher 3. Sezonu izlerken ağzımdan şu kelimeler döküldü. Altı Medeniyetin Dünyası 4. Sezon, bundan çok daha iyi dedim istem dışı.

 Beş senelik bir zaman dilimine yayılan öyküye dönüp baktığımda, iyi bir iş çıkardığımı kabul ediyorum. Birçok dijital mecrada yayınladığım serinin ulaştığı rakamlar da beni destekliyorlar. Eskiden okunma sayılarını haftalık takip ederdim ama sanırım üç senedir bu konu ilgi alanımın dışına çıktı. Net bir rakam veremem, sadece Altı Medeniyetin Dünyası serisinin toplam görüntülenme sayısının üç milyonun üzerinde olduğuna eminim. 

 E-kitap versiyonu için ilk cildi editlemeye birazdan başlıyorum. Ekleme yapmayı düşünmüyorum; belki bazı paragrafların yeri değişir, belki bazı cümleleri siler ve imla hatalarını düzeltirim. 

 Keyifli Okumalar    

Free WordPress Themes

created with

WordPress Page Builder .